18 Aralık 2018 Salı

İNTİBAH/NAMIK KEMAL Eser tahlili

       Namık Kemal, İntibah romanında bir aile mevzusunu ele almış, kötü kadınların ihtiras ve entrikalarına kapılarak hem kendilerini hem de başkalarını mahveden gençlerin romanını yazmıştır. Eser kahramanı Ali Bey bir mirasyedidir. Çok iyi bir eğitim görmüştür. Babasının ölümünden sonra hal ve tavırları  değişmiş, içine kapanmaya başlamıştır. Ali Bey'in annesi oğlunun bu durumuna üzülmüş ve ve onu Çamlıca'ya gezintiye çıkarmak ister fakat Ali Bey bu gezintiyi istemediğinden zorla Çamlıca'ya götürülür. Daha sonraları Çamlıca gezisine alışır ve her gün Çamlıca'ya gider. Biraz zaman geçtikten sonra orada Mahpeyker'i tanır. Mahpeyker fettan bir kadındır ve Ali Bey'i avucunun içine alır. Fakat Ali Bey onun fettan bir kadın olduğunu bilmez. Her gün Çamlıca'ya giderek Mahpeyker ile gizlice buluşmaya başlar. 
      Tanzimat dönemi yazarlarını romanı kurgularken zorlayan durumlardan biri kadın ile erkeği bir araya getirmektir. Bunun mümkün olabilmesi için çoğu zaman ortak bir bağ veya mekana ihtiyaç duyulur. Bu nedenle Çamlıca gibi yerler kadın ve erkeğin rahatça görüştüğü bir yerdir. Çamlıca bu anlamda romanda hayati bir göreve sahiptir. Mekan her ne kadar cennetten bir parçaymış gibi tasvir edilse de aslında yazarın gözünde olumsuz bir anlama sahiptir.
      Ali Bey ve Mahpeyker'in buluşmalarından biraz zaman geçtikten sonra Ali Bey Mahpeyker'in masum bir kadın değil, aşırı serbest bir kadın olduğunu öğrendiği halde onu bırakmaz. Ali Bey bu süre zarfında evine uğramayıp işlerini ihmal eder ve kötü alışkanlıklar edinir. Annesi oğlunu kurtarmak için ona Dilaşub isimli çok güzel bir cariye satın alır. Amacı Ali Bey'i bu kadına aşık etmektir. Fakat ne mümkün? Aşkından gözü dönen ve karşısındaki kadının nasıl biri olduğunu bildiği halde ondan kopmayan Ali bey, annesinin ısrarıyla nasıl aşık olacaktı?
      Romanın bundan sonrası Ali Bey'in Mahpeyker'i yanlış anlaması üzerine ondan ayrılması ve bununla birlikte meydana çıkacak sorunları anlatır. Daha sonra acısının üstü kapanmaya başlarken deliler gibi aşık olduğu kadını unutur ve Dilaşub'a aşık olur, evlenmeye karar verirler. Mahpeyker Ali Bey'in evleneceğini duyunca intikam ateşiyle yanıp tutuşur. Dilaşub'un nasumusuna iftira atar, adamları aracılığı ile Ali Bey'i bu iftiraya inandırır. Burada karşımıza yine aşk kavramı çıkıyor. Ali Bey'in aşık olduğu kadına inanmaması nasıl mümkün olabilir? Fakat Ali Bey mantık çerçevesinde düşünmez, bir iftiraya körü körüne bağlanır ve Dilaşub'u bir esirciye satar. Esirciden de Mahpeyker satın alır. Dilaşub Mahpeyker'in elinde iffetini kaybetmemek için türlü işkencelere katlanır. Romanın bundan sonrası büyük bir faciaya ortam hazırlamaya başlar.
      Mahpeyker, Ali Bey'i öldürmeye karar ver,r. Kiralık bir katil gece eğlencesinde Ali Bey'i öldürecektir. Bunu öğrenen Dilaşub hala çok sevdiği Ali Bey'i kurtarmaya karar verir. Ali Bey'e olayı anlatır fakat Ali Bey Dilaşub'a yine inanmaz. Burada bir okuyucu olarak yine büyük bir şaşkınlığa düştüğümü belirtmek istiyorum. Ölüm üzerinden söylenen bir sözün doğruluğundan şüphe duyması bir hayli tuhaf bir durumdur.
     Ali Bey o gece o partiye gider ve Dilaşub'un doğru söylediğini anlar. Polislere durumu anlatmak üzere kaçmaya başlar. Kaçarken ceketini düşürür ve Dilaşub Ali Bey'in ceketini alıp yatağına gizlenir. Mahpeyker'in Ali Bey'i öldürmek için tuttuğıu kiralık katil odaya girer ve yatakta yatan Dilaşub'u Ali Bey sanarak öldürür. Ali Bey geri geldiğinde Dilaşub'u kanlar içinde görünce çılgına döner. Tam o sıra Mahpeyker içeri girer ve Ali Bey dayanamayarak onu öldürür.  Son olarak da hapse girer ve orada can verir. Ali Bey!in düşünmeden, kalbini ve aklını yoklamadan karar vermesi büyük bir faciaya sebep olur. Son pişmanlık hiçbir şeye fayda etmez.
    Romanın konusunu inceledikten sonra biraz da işleyişini inceleyelim. Namık Kemal öğüt vermek ve eğlendirmek için değil romandan maksadın insan ruhuna dayanan, kahramanların ruh haline göre yazmak olduğunu düşünür. Ona göre edebiyat terbiyevi ve ahlaki olmalıdır. Bu yüzden okuyucusunu iyi ahlaklı insan ve temiz vicdan sahibi yapmak amacını taşır. Namık Kemal, kalbin en gizli köşelerine iner. Çünkü insan kalbinin sırları ancak kalbine nüfus etmekte mümkündür. İşte Namık Kemal'in romancılığı da tam olarak budur. Gerçekten de İntibah romanını okuduğumuzda gerçek hayatımıza  etki ettiğini görüyoruz. İntikam ateşinin nelere sebep olacağını, sevdiğimiz bir insana doğru söylediği halde inanmamanın pişmanlıklarla sonuçlanacağını görüyoruz. Namık Kemal'in edebiyat anlayışı Edebiyat-ı Sahiha'dır. Gerçeğe dayanan yeni realisttir. Romanda yazılanlar gerçek yaşamımızda da karşımıza çıkan olaylardır. Namık Kemal her ne kadar romantiklerin tesiri altında olsa bile fikir edebiyatını savunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder